Ana içeriğe atla

Nerey Gidiyoruz Böyle?

Son zamanlarda Türkiye ekonomisinde yaşanan ufak tefek sıkıntılar var. Tabi bu sıkıntılarda bir çok faktörün etkisi var. Bunların en başında AK partiye açılan kapatma davası geliyor. Şimdi birçok kişi AK partinin kapatılıp kapatılmayacağı konusunda bir belirsizliğin olduğunu düşünmekte. Tamam, hadi AK partiyi kapattık diyelim. Peki sonra ne olacak? Kocaman bir soru işareti var değil mi.

Olacağı şu, AK parti kapatılırsa, ya hemen bir erken seçim olur, yada eski AK partili milletvekilleri yeni bir parti kuracaklar ve bir partiyle birlik koalisyon hükümeti kuracaklar. Başka üçüncü bir şık yok.

Peki bu kapatma davasının Türkiye ekonomisine yapacağı tahribatı kimse hesaba kattı mı? Halk bundan bihaber bir şekilde gündelik hayatına devam ediyor. Ama yaklaşan krizin farkında değiller. Yaklaşmakta olan ve bangır bangır geliyorum diyen bir krizin kaynağı eskiden olduğu gibi ABD dışında ülkeler değil. Tam tersine krizin kaynağı ABD. ABD de yaşanan kredi piyasalarında ki zararlar, geri dönmeyen krediler, finans kuruluşlarının ekonomik yapılarını bozdu ve bu bozulma krediyi veren kuruluşların borçlandığı kuruluşları etiledi, yani kısacası bir domino taşı gibi bir etki yaptı. Ama şunu da göz ardı etmemek gerekir, Türkiye 90 lı yıllarda yaşadığı krizlerdekinden daha az etkilenecektir. Nedeni gayet açık. Son 5 yıllık dönemde ülkeye kazandırılan istikrar havası bu global kasırgadan daha az etkilenmemizi sağlayacak. Halbuki ekonomik göstergelere baktığımızda Türkiyenin çoktan krize girmiş olması gererkirdi. Sadece bir gösterdeyi vereyim sizlere. Türkiye 2001 krizini yaşadığı zaman ihracatın ithalatı karşılama oranı %64 civarındaydı, bu gün ise % 60 larda.

Bu arada şuna da değinmek gerekir, parti kapatmak Türkiyenin geçmişinde hiçbirşey kazandırmamış tam tersine kapatılan partiler farklı isimler altında daha da güclenerek yeniden doğmuşlardır. Çok partili sisiteme geçildiğinden beri 4-5 tane parti kapatıldı. Ama kapatılan her parti kapanan partiye oy kazandırdı. Unutmayın ki, partileri ancak halk cezalandırır. 22 Temmuz seçimlerine bir bakın nerde Anap, nerde Demokrat parti... Halk onları önceki dönemde yaptıkları yanlış tercihlerinden dolayı cezalandırdı. Halkın kararlarına saygı duymak gerekir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Geleceğin Uçağı; Orions Glider

Son yıllarda insan oğlu çevreye verdiği zarardan dolayı küresel ısınma sorunu ile karşı karşıya kalmış durumda. Bu sıkıntıdan kurtulmak için ise son zamanlar da ardı ardına ekolojik ürünler, çevreye daha az zarar veren ulaşım araçları ve buna benzer yenilikler tasarlanmakta. Lucky Strike Junior Designer Competition yeni tasarlamış olduğu bir ucağın prototipini tanıtmış. Uçağımızın adı Orions Glider. Kendisi ekolojik bir uçak. Bu ekolojik ucak çok fazla enerji cimrisi bir ürün. Cimri diyorum çünkü sadece havalanırken yakıt tüketiyor, sonrasında ise kanatlarnıda bulunan güneş panellerinin üretmiş olduğu elektrik enerjisini elektrik motoruna aktaran bir mekanizma ile havada ki seyrine devam etmekte. resmi büyüt Uçağın gövdesi ise tamamiyle geri dönüştürülebilir bir özellik taşımakta. Gövdesinin poly-karbon materyallerden yapılmış olması ise az yakıt tüketmesini sağlamakta. Fuel ile çalışan bir motorunun olması ve bunun yanında elektrik motorunun da bulunmas hibrit özelliği kazandırıyor. r

Muhsin Yazıcıoğlu Üşüyorum Şiiri Dinle

Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesinde bindiği helikopteri düşen ve hala kendisine ulaşılamayan Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu 'nun, Mamak Cezaevi'nde yıllar önce yazdığı 'Üşüyorum' şiiri dinleyenleri duygulandırdı. Kahramanmaraş'ta dağlık bir bölgede kendisiyle birlikte 6 kişiyle kaza geçiren Yazıcıoğlu, "Bir coşku var içimde bu gün kıpır kıpır, Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum." dizeleriyle şiirine başlıyor. Yazıcıoğlu'nun şiiri, "Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum Durun kapanmayın pencerelerim, Güneşimi kapatmayın, Beton çok soğuk, üşüyorum." dizeleriyle bitiyor. İşte Muhsin Yazıcıoğlu’nun Üşüyorum Şiiri Sözleri Bir coşku var içimde bugün kıpır kıpır Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum Gözlerim parke parke taş duvarlarda Açılıyor hayal pencerelerim Hafif bir rüzgar gibi, süzülüyorum Kekik kokulu koyaklardan aşarak Güvercinler ülkesinde dolaşıyor Bir çeş

25 bin Memur Alımı Kadroları Belli Oldu

Devlet 2009 yılında 100 bin memur ataması yapacak diye daha önceleri birçok haber çıktı. Fakat bu haberlerin birçoğu asılsız çıktı ve sadece devlet kapısında iş umudu olanların umutlarından faydalanmayı amaçlayana haber niteliğindeydi. 25 bin devlet memuru alımı kadroları hakkındaki haberimizin ise doğruluk payı yüzde yüz. Kaynak ise Devlet Personel Başkanlığı (DPB) . DPB’nin yaptığı açıklamaya göre 2009 yılında alınacak 25 bin memurun kadroları tayin edildi. Bundan sonra kurumlar ihtiyaçları doğrultusunda ilanlarını yayınlayarak personel ihtiyacını karşılayabilecek. Bu doğrultuda DPB tarafından kurumların ihtiyaçları ile paralel nitelikte kadro dağılımı yapıldı. Yapılan devlet memuru kadro dağılımı ise şu şekilde oluştu: 2009 yılında atanacak 25 bin memur kadroları GENEL BÜTÇELİ İDARELER SIRA NO KURUM ADI UYGUN GÖRÜLEN 1 TBMM 2 CUMHURBAŞKANLIĞI 3 BAŞBAKANLIK 100 4 ANAYASA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI 40 5 YARGITAY BAŞKANLIĞI 40 6 DANIŞTAY BAŞKANLI