aksamuzeri.com| teknoloji günlüğü

CutePDF ile windows altında yazılabilir dosyalarınızı PDF formatına çevirebilirsiniz. Rakiplerine göre bir çok avantajı bulunmakta. Bu avantajların başında ise bu programın freeware yani ücretsiz olması. Bu programı bilgisayarınıza kurduğunuz zaman kendisi bir yazıcıymış gibi yüklenir. Aynı zamanda diğer dosyalarınızı yazdırırkende kullanabilirsiniz. Yazı özelliklerinin tamamını kullanabilirsiniz. Dokümanınızı yazdır dedikten sonra yazıcı seçenekleri kısmından CutePDF writer'i seçmeniz yeterli. Sonrasında PDF çevirim işini kendisi hallediyor. Programı indirmek için buraya tıklayınız.

İnternet kullanıcılarının birçoğunun firefox 'tan haberi mutlaka vardır. Eğer yeni bir kullanıcı değilseniz, internette daha hızlı sörf yap mak için firefox kullanmanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Firefoxun üstünlükleri, avam tabirle say say bitmez. Öncelikle internet explorer'e göre çok daha hızlı bir şekilde açılan sayfalar sizi gerçek anlamda çok şaşırtacaktır. Bunun yanında internet explorer'da olmayan plugin yani eklentileri mevcut. Bu eklentileri kullanmak için herhangi bir ek ücret ödemenize de gerek yok. Çünkü en başta mozilla olmak üzere yüzlerce firefox gönüllüsü bizler için bu eklentileri hazırlamakta. Bize düşen ise tabi ki bu eklentileri download edip firefox tarayıcımızın keyfini sürmek kalıyor. Sizlere şimdi 5 tane eklenti önereceğim. Autocopy : Bu eklenti ekrandaki herhangi bir metni kopyala yapıştır yapmamızı sağlıyor ve bunu yapmak için sadece faremizin orta tuşuna bir kere dokunmamız yeterli oluyor. Gerisini bu eklenti kendisi hallediyor. Yani art

Bir Japon firması olan Gen Corporation tek kişilik bir helikopter üretti. Evet yanlış duymadınız, resimdende anlaşıldığı üzere tek kişilik bir helikopter tasarlamışlar ve bunu önümüzdeki yıllarda piyasaya sürmekte kararlılar. Helikopterin saatteki hızı 50 kilometre. Yalnız bir sorun var. O da helikopterin kendi ağılığı ile birlikte 75 kilogram ağırlık taşıyabiliyor olması. Tabi bunun yanında bir de tehlikeli olması cabası. Resime dikkatli baktığınızda kask dışında ve bir de kemer dışında sizi koruyan hiçbir önlem yok. Belki ilk etapta havada çok fazla ulaşım aracının olmaması bizi koruyabilir ama bu aracımızın tehlikeli olmadığı anlamına gelmez. Bu arada son olarak şu eklemek istiyorum, bu helikopter bana Jetgiller diye bir çizgi film vardı çocukluğumuzda. Şu sıralar ara ara ekranlarda görünüyor. Hep hayal etmişimdir acaba Jetgiller gibi bizimde uçan aracımız olur mu diye. İşte Japon kardeşlerimiz yapmış :)

Bu görmüş olduğunz sadece bir pantolon değil, aynı zamanda klavye, aynı zamanda fare. Tabi bunca özelliğin yanında bir de bluetooth özelliğide mevcut. Bu özelliği sayesinde cep telefonunuzu bu pantolon ile kullanmanız mümkün. Fiyatı konsunda herhangi bir bilgimiz yok, Bu pantolonu tasarlayan çılgının adı Erik De Nijs.

Bir Türk genci, bir bilgisayar ve bir arama motoru... Hikaye böyle başlamış diyebiliriz. Ceoshare.com Pamukkale Üniversitesi Fen edebiyat Fakültesi Matematik bölümü öğrencilerinden Serkan Aslan 4 ayda hazırlamış olduğu bu arama motoru bildiğimiz arama motorlarından çok farklı. Google , yahoo , msn gibi arama motorları kelime bazlı çalışırlarken bu arama motoru farklı bir algoritma kullanıyormuş. Bu algoritmanın ne olduğu konusunda ayrıntılı bilgi vermediği için birşey diyemiyoruz. Fakat şunu söyleyebiliriz ki bu arama motorunda aradığınız programın dowload linkini size doğrudan sunuyor olması. Yani bunun anlamı kısaca; artık herhangi bir programı ararken anahtar kelime kullanarak kendini üst sıralarda çıkaran sitelerle artık uğraşmayacağız. Bu projede Serkana yardım edenler, yol gösterenler de olmuş tabi. Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyelerinden Y rd. Doç. Dr. Abdülkadir Yaldır 'ın da yardımıyla arama motorunu kurmuş. Yukardaki resimde bel

Mp3 formatını bilmeyen yoktur, wav formatındaki bir ses dosyasını kalitesinden çok fazla ödün vermeden, hatta bazı yöntemlerle hiç ödün vermeden, daha küçük bir boyutta depolama imkanı veriyordu. Artık aynı imkanların daha fazla özellik içeren yeni formatının adı Music 2.0 . Müzik dinleyenler ekolayzır ayarlarıyla bazı enstrümanları baskın hale getirmek için mp3 formatında pek bir seçenek yoktu. Korede bulunan Electronics and Telecommunications Research Institute (ETRI) üniversitesinde yeni bir ses formatı üzerinde yapılan çalışmalar meyvelerini vermeye başladı. Bu yeni formata göre artık ses dosyalarında ekolayzır ayarı yapar gibi ayarlamalar yapabiliyoruz. Bu sess formatının ticari olarak pazarlamasını ise Audizen firması yapacak. Örneğin sis çalan müzikteki bas gitar sesini diğer seslere oranla daha baskın olmasını istiyor olabilirsiniz. İşte bu isteğinizi MT9 formatında bir ses dosyasında gerçekleştirmeniz mümkün. Bu yeni ses formatını destekleyen ürünler yakında piyasaya

Dünyanın en iyi fotoğrafları belirlendi. Dünyanın dört biryanınındaki foto muhabirlerinin yakalamış olduğu birbirinden ilginç ve bir o kadar da düşündürücü karelerden en iyi 27 tanesi belirlendi. Seçmeleri yapan kuruluş ise The Color Awards . Ben de kendimce bir seçme yaptım ve sırasıyla ilk 5 tekileri sizlerle paylaşmak istedim. Resimlerin tamamına buradan bakabilirsiniz. Bu resim bana göre çaresizliğin fotoğrafı değil, insan oğlunun acımasılığını ifade ediyor. Hakça kaynak paylaşımını birkez daha gündemimize almak gerek. Bir anne ve çocuğu. Dikkat ettiniz mi bilmiyorum ama annenin ayağı protez ve resimden anladığım kadarıyla tahtadan yapılmış. Afrikada yaşanan iç savaş bu ve bunun gibi birçok drama sahne olmakta. Peki şimdi soralım, " orda iç savaşı kim yada kimler hangi emelleri uğruna çıkarıyor?" Yavru kaplan ve yavru maymun. Ne kadarda masun bir poz vermişler. Farklı dünyaların hayvanları olsalarda bir arada yaşamasını, en önemlis

Kısa adıyla NASA , uzun adıyla Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi'nin Mars'a göndermiş olduğu Phoenix yani Anka Kuşu bugece yarısı saat 2:55 te Mars gezegenine inişini yaptı. Tabi bu inişten sonra ilk görüntülerde gelmeye başladı. Peki bu proje nasıl ve ne zaman başladı? NASA 1976 yılından buyana marsa araştırma yapmak için inişler yaptı fakat bu sefer yapılan iniş en yumuşak iniş olarak duyuruldu. Televizyonlardan izlediğim kadarıyla marsa hasasrsız inme şansının % 50 den biraz fazla olduğunu belirtmişlerdi. Sanırım bu oran gerçekleşti ve Anka Kuşu kazasız belasız Mars'ta araştırmalarına başladı. Araştırma konusu olarak tabiki ilk önce insanoğlunun asırlardır merak ettiği soru üzerine. Bu soru tabi ki Mars'ta hayat var mı? Tabi bu araştırma ilk etapta mikroskobik canlıların yaşama ortamının olup olmadığı boyutunda olacak ve araştırma 90 sürecek. 90 gün boyunca artık Mars'ta neler olup bittiği hakkında bizlere Anka Kuşumuz bizlere bakalım nasıl bilgiler yollayaca

Başlık sizlere önümüzdeki yıl mart ayının sonunda yapılacak olan, tabi herhangi bir olağan üstü bir durum olmazsa, yerel seçimleri hatırlatıyordur. Hatırlamayanlar için en azında hatırlatıcı bir yazı olacaktır. Bugün bana göre çok ilginç bir olay oldu, olay diyorum çünkü şu an oturduğum evde tam 9 yıl doldu ve evimizin olduğu sokak çıkmaz sokak olduğu için hiçbir belediye işçisi, çöpçüsü gelmezdi. Ne hikmetse bu gün sokakta bir hış hış sesi duydum ve merak ettim camdan baktım. Birde ne göreyim, belediyemizin temizlik elemanları sokak temizliğinde, muhtemelen adına bahar temizliği diye, bizlere önümüzdeki yıl anlatacaklardır. İşte şu kadar sokağı süpürdük, temizlik yaptık, hijyene önem veriyoruz, siz bizim herşeyimizsiniz, siz olmazsanız biz niye varız,... bu beyanda birçok propaganda yapacaklardır. Acaba diyorum Türk halkı olarak bizleri kandırmak bu kadar kolay mı? Ya da bu kadar kolay olmamalı insanları kandırmak. Tamam, herkes propagandasını yapsın ama kandırmasın. Eğer bir

Bu gün mailime bir baktım, blograzzi den bir mail gelmiş. Mail şöyle; Tebrikler, Blograzzi www.aksamuzeri.com adresindeki blogunuzu bugün (25.05.2008) için 'Günün Blogu' seçti. Blograzzi'de yer aldığınız için teşekkür ederiz. Hemen blograzzi anasayfasını açtım ve anasayfada benim blogumun önizlemesi var. :) Pagerank 'ı 8 olan bir sitenin anasayfasında gün boyu kalmak güzel birşey olsa gerek. Hani şöylede düşünebiliriz, google.com.tr nin pagerankı da 8 blograzzininde. Bu benim blogum için güzel bir tanıtım fırsatı oldu. Umarım bundan sonra blog ziyaretçilerim için daha faydalı yazılar yayınlayabilirim. Tabi bunun için çok okumak, çok araştırmak ve iyi bir gözlemci olmak gerek. Artık uğraşacağız o kadar. Blograzzi, teşekkürler ;)

Seagate ismini duymayanınız yoktur sanırım. 1979 yılında kurulan bir firma ve o tarihten beri durmadan veri depolama üzerine yeni teknolojiler üretmekte. Seagate şirketini kurulması, diğer amerikan firmalarının hikayesine biraz benziyor fakat; seagate diğer şirketlere nazaran daha şanslı bir ortamda kurulmuş. Zira biliyoruz ki microsoft , apple , mac gibi firmalar hep garajlarda kurulmuşlar. Sözkonusu seagate firması ise bir bakkal dükkanında "Al Shugart" isminde bir girişimci sayesinde kuruluyor. O günlerde birkaç kişi ile başlanmış fakat günümüzde şirkette 55 bin kişi çalışıyor. Seagate'in bugüne kadar üretmiş olduğu 1 milyar harddiskin boyutu ise gerçekten dudak uçutacak miktarlarda.Tam 79 milyon terrabayt boyutunda bir depolama alanı oluşturmuş. Peki bunu biraz somutlaştıralım; 158 milyar saat dijital video depolanabilr 1.2 trilyon saat müzik depolama imkanına sahipsiniz 4 gb lik dvd filmlerden tam 19 milyar 750 milyon adetlik filmi arşiviniz olabil

Birçok blog yazarı, özellikle blogspot kullanıcılarının işini kolaylaştıracağına eminim. Çünkü bu tanıtacağım programla, artık blog yazmak ve yazdıklarımızın blogumuzda nasıl görüneceğine bakmak çok kolay. Bu adı geçen program windows live writer . Kısaca bu programın özelliklerinden bahsedelim. Öncelikle blogspot kullanıcılarının büyük sorunlarından biri olan link ekleme esnasında eklediğimiz linkin ayrı bir pencereden görünmesini istiyorsak, yani şu " target=_blank " kodlaması, bu biraz uğraştırıyordu. Arık bu program ile bu işler tarih oldu. Resim ekleme yaparken resimlerin bozulması ve sayfamda nasıl duracak sorusunu sormamızı gerktirecek hiçbir şeyin olmaması, zira artık bu program ile yazılarımızı defterin üzerine yazı yazar gibi yazabiliyoruz. Bu da bizim önzileme yapma sıkıntımızı gidermiş oluyor. Resimlerin büyük-küçük ayarlamaları yapılırken bozulmalar ortadan kalmış durumda. Blogunuza yazı eklemek için her seferinde blogger 'in o sıkıcı ar

Bu resimler üzerine ne diyebilirim ki :) Resimler herşeyi anlatmış.

Başlıktan da anlaşılacağı üzere internetteki spam siteler hakkında bir yazı bu. Google çalışanlarında Matt Cutts internet üzerine düzenlenmiş bir konferansta google'nin spamları nasıl tespit ettiğini ve bu spamlara karşı nasıl bir tedbir aldıklarını ve bunları nasıl uyguladıklarını katılımcılara aktarmış. Video yaklaşık 10 dakika ve ingilizce tabiki. Bunun yaınında slaytımızda bulunmakta. Slaytı şuradan izleyebilirsiniz.

Aysun Özbek . Son günlerde gündemde olan bayan milli voleybol takımının başarılı oyuncularından. Son günlerde gündemde olmasını sağlayan etken sporda aldığı başarılardan dolayı değil elbet. Eğer öyle olsaydı buraya yazmak gibi bir eylemde belkide bulunmayacaktım. Bu yazıyı aslında yazmakla yazmamak arasında kaldım desem yeridir. Neyse başlayalım yazmaya. Bir bayan sporcunun "kendi tercihinden" dolayı örtünmesi ve sporu bırakması veya bıraktırılması- medyada çıkan haberler nedeniyle- neden çok garip geliyor, anlamıyorum. Bu olaydan birçok haber çıkarılabilir, bende çıkarıyorum Laik rejim tehlikede, sporcularda örtünmeye başladı (sanki sporcular insan değil) Türkiye İran olmasın, olmayacak ( sanki Türkiye'yi İrana benzetmeye çalışan var) Atatürkün sporcuları araplaşıyor Bu ve buna benzer haberler üretmek mümkün, benim merak ettiğim şey şu; TC % 90 ı müslüman bir ülke, müslüman bir ülkede örtünmek neden bu kadar tartışılır. Hani burası bir Almanya, bir Fransa değil ki. Kaldı

Google yine herzamanki gibi bugün de logo sunu değiştirmiş. Ve bana kalırsa başarılı bir çalışma diyebilirim. Bazılarının hoşuna gitmeyebilir bu logo. Çeşitli itirazlar mutlaka olacaktır. Fakat birde tasarımcı gözüyle bir bakın, konu ney, lazerin keşfi. Bu olayı goole daha nasıl açıklayabilir ki. Ne yapsaydı ya? Bu arada lazerin keşfi ile ilgili sizlere biraz bilgi aktarımında bulunalım. Lazerin türkçesi "Fotonların uyumlu birşekilde hüzme haline getiren optik kaynak" olarak tanımlamak mümkün. Bu lazerin keşfi ile alakalı sizleri şu yazıya alalım

Bu akşam izlediğim atv ana haber programında Sezen Aksu hakkında bir haber vardı. İlgimi çekti ve biraz buraya karalamak istedim. Haber de Sezen Aksu'nun 33 yıllık sanatçılık hayatında 120 albüm ve 400 şarkı ürettiğini ve bu üretkenliğinin kaynağını yanlış hatırlamıyorsam Mimarsinan Üniversitesinde araştırma tezi olarak hazırlanmış. Haberin içeriği aslında bundan ibaretti. Fakat be bu haber üzerinde merak ettim ve şöyle küçük bir araştırmadan sonra Sezen aksu hakkında aşağıdaki bilgilere ulaştım; * Wikipedia daki bilgilere göre Sezen Aksu'nun 39 albümü var, * 13 Temmuz 1954 Denizli/Sarayköy doğumlu * Anne babası aslen Selanik göçmeni * Asıl adı Fatma Sezen Yıldırım * Kendizi ziraat mühendisi Bu bilgilerden sonra sizlere Sezen Aksu'nun çok sevdiğim "kolay olmayacak" parçasını sizlerle paylaşmak istedim...

Çarşamba günü oynanan UEFA kupasını Zenit kazanmış. Evet ben bunu daha yeni duyuyorum desem yalan olmaz. Nedeni ise Showtv. Show tv maçı Acunun programından sonra banttan yayınlamış, kanal para kazanmak yerine izleyicilerinin gönlünü hoştutmaya çalışmış olsaydı belki benim gibi milyonlara hitap etmiş olacaktı. Malesef para velinimeti , yani müşteriyi yendi. Aslında bu konuda Acun Ilıcalınında biraz payı var. Show tv yöneticileri demese bile Acunun maçın yayınlanacağı gece ertelenmesini isteyebilirdi. Hem bu sayede belki Acunun popülaritesi katlanmış olurdu. Ben burada bloggerdal gibi showtv yöneticilerini protesto ediyorum. Herzaman para kazanbilirsiniz fakat herzaman seyirci kazanamazsınız. Bu arada şu notuda eklemeliyim ki, 2000 yılında Galatasaray lı oyuncuların elinde ilk defa haya kalkan bu UEFA kupasını ikinci kez havaya kaldıran oyuncu Fatih Tekke oldu. Onu buradan tebrik etmek istiyorum. Tabi başarılarının devamını da dileyerek... Maçı izleyemeyen benim gibiler için maçın

Bu maymunun psikolojik sorunları olmalı... Baksanıza durduk yere insanlara yumruk atıyo, hoş gerçi hangi maymun ister bu şekilde kafeste yaşamayı? Videodan anladığım kadarıyla ordakiler amerika n askerleri olmalı, büyük ihtimal yine işgal ettikleri bir ülkede ki hayvanat bahçesinde sözüm ona "hatıra fotoğrafı çekerken" maymunun onlara verdiği ders...izleyin ve yorumlayın

Bu videoyu eklemek istedim bloguma, hem biraz eğlenmek için hem de fazla kiloların ne kadar zararlı olduğunun farkına varmak/vardırmak istedim. Hani bazen derler ya su içsem yarıyor bana diye. Aslında öyle birşeyin olduğuna ben pek inanmıyorum, zaten bunun, yani su içsem yarıyor bahanesinin ardına saklananlara bu sabah istemeden de olsa göz attığım bir programda, ender saraç bu konuya temas etti. Su ile kimsenin kilo alamayacağını, bunun sadece irade zayıflığının dışa yansıması şeklinde özetledi. Gelin bu videoyu izlerken hem fazla kilolarımızla dalga geçelim, hem eğlenelim hem de düşünelim...

Bu gün zaman gazetesi nin ekonomi haberlerinde bir haber dikkatimi çekti. Haber aslında birçoklarına göre normal karşılanabilecek nitelikteydi. Fakat beni rahatsız eden husus başka birşeydi. Habere göre İngiliz BENTLEY marka otomobil üreticisi 2007 yılında Türkiyede beklediğinden daha iyi bir şekilde satış gerçekleştirdiğini açıklamış. Peki diyeceksiniz "ne var bunda." Ner var olur mu be kardeşim, Bentley'in otomobillerinin 340 bin Euro 'dan başladığını söyleyince neden rahatsız olduğumu anlayacaksınız. Tabi firma bu fiyattan başlayan 19 otomobil satışı gerçekleştirmiş. Kaba bir hesap yapalım hep beraber; 19 X 340.000= 6,46 milyon Euro eder. Bu rakamları birde şu şekilde yorumlayalım; * Türkiyede asgari ücret yaklaşık olarak 200 euro, bu parayla 2692 kişi 12 ay boyunca asgari ücretle yemeden içmeden çalışarak biriktirebilir. * Bu parayla 1 milyon euroluk 6 fabrika kurulabilir ve en az 2000 kişiye ekmek kapısı olur. * 2008 yılı itibariyle yüksek öğrenimde okuyan öğre

Bu köpek çok komik yahu. İzlerken gülmekten karnım ağrıdı, gerçi sonra izledim o kadar gülecek birşey yokmuş ama demekki o an için okadar çok gülmeye ihtiyacım varmış demek ki...

Birçok Feysbuk kullanıcısını tedirgin edebilecek bir haber okudum bugün chip dergisinin internet sitesinde. Habere göre feysbuk kullanıcılarının kişisel bilgilerini çalabilecek bir mekanizmanın geliştirilmiş olduğunu ve bunu BBC 'de çalışan bir programcının sadece 3 saatini ayırarak yaptığını aktarmışlar. Çok ürkütücü bir haber. Çünkü en son rakamlara göre konuşursak sadece Türkiyeden 1 milyonun üzerinde feysbuk kullanıcısı bulunuyor. Bunları arasında ünlü birçok kişi de bulunmakta. Asıl olan insanların kişisel bilgilerinin çalınabiliyor olmasında yatıyor ve feysbuk'un geliştiricilerinin bu konuda herhangi bir tedbir almamalarında yatıyor. BBC adına bir uygulama geliştiren bu şahıs, uygulamayı kurarken sizlere BBC nin herhangi bir özelliğini kişisel profilinizde izleme olanağı veriyor. Tabi bu sadece maskeleme işini yerine getiriyor. Sizin onayınızı da size belli etmeden- tıpkı feysbuk'a üye olurken onayladığımız gibi - kişisel bilgilerinize ulaşma izni alınıyor. Ayrıca b